Anayasa Mahkemesi, tescilli
markanın devri sırasında halkı yanılgıya düşürecek derecede benzeri mallar veya
hizmetlere ait markaların da devredilmesini şart koşan kanun hükmünü iptal
etti.
Tescilli markanın devri sırasında halkı yanılgıya düşürecek
derecede benzeri mallar veya hizmetlere ait markaların da devredilmesini şart
koşan kanun hükmü, Anayasa'ya aykırı bulundu.
Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, 556 sayılı
Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 16. maddesinin
beşinci fıkrasındaki "Tescilli bir markanın devri sırasında aynı markanın
veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin, aynı veya halkı yanılgıya
düşürecek derecede benzeri mallar veya hizmetler için başka marka tescillerinin
bulunması halinde, bu markaların da devredilmesi şarttır" hükmünün iptali
istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.
Başvuruyu esastan görüşen Yüksek Mahkeme, düzenlemeyi Anayasa'ya
aykırı bularak oy birliğiyle iptal etti.
Kararın Resmi Gazete'de
yayımlanan gerekçesinde, Anayasa'nın 91. maddesine atıfta bulunularak,
sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasa'nın ikinci
kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve
ödevleri ile dördüncü bölümdeki siyasi haklar ve ödevlerin kanun hükmünde
kararnamelerle düzenlenemeyeceğinin belirtildiğine işaret edildi.
Ayrıca, Anayasa'nın ikinci kısmının "Kişinin Hakları ve
Ödevleri" başlıklı ikinci bölümünde yer alan mülkiyet hakkına ilişkin
kanun hükmünde kararname ile düzenleme yapılmasının da mümkün olmadığına yer
verildi.
Gerekçede, itiraz konusu kuraldaki tescilli markanın devrine
ilişkin düzenlemenin, mülkiyet hakkının konusunu oluşturan marka hakkıyla
ilgili olduğundan, kuralın Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasına aykırı
olduğu ve iptalinin gerektiği bildirildi.
KURUMSAL İLETİŞİM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder