24 Haziran 2015 Çarşamba

SABIT BIN KURRA: KAŞİFLERİN PUSULASI



Dünya’nı çapını hesaplayan ilk bilim adamı. Sabit Bin Kurra, tam manasıyla bir fen bilimleri alimidir. Matematik, astronomi ve tıp konularında muazzam bir dehadır. Hatta Cebiri geometriye uygulayan ilk alimdir. Yaşadığı dönemin halifesi Memun, Sabit Bin Kurra’yı tüm dünyanın tanımasını sağlayacak önemli bir emir verir: Dünyanın Yarı çapını ölçmesini ister!

Sabit Aslen, Harran’lıdır. 821 doğumlu olup, gençlik yıllarında sarraflık yapmıştır. Muazzam bir eğitimi vardır. Arapça, Yunanca, Süryanice ve Rumca’yı anadili gibi konuşur ve bilime olağanüstü bir ilgisi vardır. Aslen ailesi Müslüman değildir. Fakat Sabit Bin Kurra, bilimsel araştırmaları teşvik eden İslam dinini benimser ve Müslüman olur. Bunun üzerine, ailesiyle geçinemeyince, Bağdat’a yerleşmeye karar verir. Bağdat yolunda, mekanik ve matematik konularında uzman olan Beni Musa ailesinin oğullarından Muhammed Bin Musa ile karşılaşır. Sabit’le konuşurken ondaki yetenekleri gören Muhammed Bin Musa sayesinde,  Abbasi halifesinin danışmanları arasına katılır. Eski Hint ve Yunan eserleri Arapçaya çevirmeye başlar ve çoğunu yok olmaktan kurtarır. Matematik, astronomi, tıp, mantık, eczacılık ve geometriyle ilgili telif, yorum ve özet olmak üzere pek çok eser ortaya koyar.



Dünyanın çevresini hesaba çalışırken aldığı notlardan biri.

Sabit Bin Kurra, dağların oluşumu, güneş ve ay tutulması, deniz suyunun tuzlu oluşunun sebepleri, kızamık ve çiçek hastalıkları gibi konularda, yine pek çok eseri mevcuttur. Halife kendisini Dünyanın çapını ölçmekle görevlendirdikten sonra, Sabit Bin Kurra ve diğer bilginlerin ortaya koyduğu ölçümler, sonraki yıllarda Endülüs yoluyla Avrupa’ya geçti. Öyle ki Cristof Colomb gibi ünlü denizcilerinde bu ölçümlerden faydalandıkları söylenmektedir.

Matematiğin bir kolu olan Calculus’ün keşfi de yine Sabit’e aittir.  Astronomi ve tıb  bilgisi sebebiyle, Resul-e Tıbba yani Tabiblerin reisi ünvanını kazanır. Oğlu Sinan ve iki torunu Sabit ve İbrahim’i yetiştirir. Hatta, Sabit’in örnek hayatı, Harran ‘daki pek çok gencin Müslüman olmasına sebep olmuştur.

Sabit’in yazdığı kitaplar, yüzyıllarca batıda pek çok ilim insanına kaynak olmuştur. Ancak Sabit’in çevrilen kitaplarına batılı bilim adamları sahip çıktılar. Newton ve Leibniz modern anlamda türev denklemini sabitin eserlerinden aldıkları halde, kaynak göstermeksizin, kendi isimleri ile yayınlamışlardır.


KURUMSAL İLETİŞİM


17 Haziran 2015 Çarşamba

MINI'den MINImalist LOGO HAMLESİ



MINI, 1959’da üretim kontağını çevirdiğinde, Ford’un ünlü T modelinden sonra en etkileyici modellerden birine dönüşeceğini bilmiyordu muhakkak! 1960’ların sembol arabalarından biri olan MINI, kuruluş yıllarından bu yana, yalnızca ufak değişikliklerle tasarımını korumuş ve adeta bir ikon haline dönüşmüştür.

MINI, kendi tasarım kültür ve yaklaşımını MINImalizim’den alıyor. Şu anda BMW grubuna ait bir marka olan MINI, MINImalizm yaklaşımını bir tık daha ileri götürerek, logosunundaki gölge ve üç boyut etkisini terk etme kararı aldı. Arabalarında üç boyutlu metalik logosunu kullanmaya devam edeceğini fakat bunun dışında tüm kurumsallarında, dijital ve websitesi çalışmalarında artık tek boyutlu MINI ile karşılaşacağımızı duyurdu. Öyle ki yeni MINImal MINI logosunun lansmanı, MINI’nin yeni arazi aracı, MINI CLUBMAN lansmanı ile denk getirildi.





Bundan önce de aynı sadeleşme ve logoda tek boyuta indirgeme işlemini Volvo’da da görmüştük. Bugün MINI ve muhtemelen yarın başka bir ünlü marka aynı trendi hiç şüphesiz izleyecektir.


KURUMSAL İLETİŞİM


9 Haziran 2015 Salı

MARKALINE HER YERDE!



Markaline eğitim programları devam ediyor…

Marpataşın en önemli projelerinden olan ve yaklaşık 8 yıldır aralıksız devam eden Markaline eğitim programları bu sene de İstanbul'u fethediyor. Boğaziçi Üniversitesi,Okan Üniversitesi,Maltepe Üniversitesi,Yeditepe Üniversitesi,İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2015 programındaki üniversitelerden sadece birkaçı.

Yüzlerce öğrenciye Fikri ve Sınai haklar konusun da bilinçlendirme amacıyla düzenlenen eğitim programlarında  tüm öğrencilere katılım sertifikası verilmektedir.

Marpataş sektörde üstlenmiş olduğu misyon gereği Markaline eğitim seminerlerine ara vermeden devam edecek ve 2016 vizyonunda da eğitime büyük yer verecektir.



Detaylı bilgi www.markaline.com.tr


KURUMSAL İLETİŞİM


2 Haziran 2015 Salı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN MARKA KARARI


Anayasa Mahkemesi, tescilli markanın devri sırasında halkı yanılgıya düşürecek derecede benzeri mallar veya hizmetlere ait markaların da devredilmesini şart koşan kanun hükmünü iptal etti.
Tescilli markanın devri sırasında halkı yanılgıya düşürecek derecede benzeri mallar veya hizmetlere ait markaların da devredilmesini şart koşan kanun hükmü, Anayasa'ya aykırı bulundu.

Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 16. maddesinin beşinci fıkrasındaki "Tescilli bir markanın devri sırasında aynı markanın veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin, aynı veya halkı yanılgıya düşürecek derecede benzeri mallar veya hizmetler için başka marka tescillerinin bulunması halinde, bu markaların da devredilmesi şarttır" hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.
Başvuruyu esastan görüşen Yüksek Mahkeme, düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı bularak oy birliğiyle iptal etti.

Kararın Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçesinde, Anayasa'nın 91. maddesine atıfta bulunularak, sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasa'nın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümdeki siyasi haklar ve ödevlerin kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemeyeceğinin belirtildiğine işaret edildi.
Ayrıca, Anayasa'nın ikinci kısmının "Kişinin Hakları ve Ödevleri" başlıklı ikinci bölümünde yer alan mülkiyet hakkına ilişkin kanun hükmünde kararname ile düzenleme yapılmasının da mümkün olmadığına yer verildi.

Gerekçede, itiraz konusu kuraldaki tescilli markanın devrine ilişkin düzenlemenin, mülkiyet hakkının konusunu oluşturan marka hakkıyla ilgili olduğundan, kuralın Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasına aykırı olduğu ve iptalinin gerektiği bildirildi.


KURUMSAL İLETİŞİM