24 Mart 2015 Salı

RENAULT YENİ LOGOSUYLA FRANSA'DA GÖRÜCÜYE ÇIKTI




Ünlü Fransız markası Renault, üretim hacmine göre dünyanın en büyük 11., Renault-Nissan işbirlik grubu ise, Dünyanın en büyük 4. Otomobil grubudur. Otomobil üreticisi, Fransız dev, satışının yaklaşık yarısını Avrupa pazarından sağlamaktadır. Citroen’nin 2009 yılında ve Peugeot’un 2010 yılında yaptığı marka kimliği çalışmalarının ardından geçtiğimiz günlerde bu kez Renault Logo Tasarım ve Kurumsal kimliğini yenileyerek, modern bir yüz ile kullanıcısının karşısına çıktı. Renault yaptığı bu son logo yenileme çalışması ile, bu ünlü iki Fransız markasının yarattığı krom logolardaki yumuşatıcı trendinin de son güncel takipçisi oldu. Logolarındaki krom etkisi yumuşatıcı bir eğilime sahiptir.


Firma yeni logosunu Fransa'da kullanmaya başladı. Renault’nun değişim tarihçesi ve yeni güncel logosunu görsellerle takip edebilirsiniz. 










KURUMSAL İLETİŞİM




17 Mart 2015 Salı

BATI'NIN BÜYÜK ÜSTADI: İBN-İ SİNA



Bu ay, 200’e yakın eser veren, 450’ye yakın makalesi bulunan tıp ve felsefe alanlarında çalışan ünlü bir bilim insanını inceliyoruz. Öyle ki, bu bilim adamı Batılı alimler tarafından Orta Çağ Modern Biliminin kurucusu ve hekimlerin önderi olarak bilinir ve Büyük Üstad olarak tanınır. Bahsettiğimiz Türk filozof, tıp adamı ve yazar İbn-i Sina’dır. İbn-i Sina, tıp alanında 7 asır boyunca temel kaynak eser olarak okutulan, El-Kanun fi't-Tıb(Tıbbın Kanunu) adlı kitabın da yazarıdır.

İbn-i Sina, gençliğinde hastalanan annesini iyileştiren dönemin ünlü hekimi Kuşyar’dan etkilenerek hâkim olmaya karar verir. Zaten, çocukluğunda çevresini hayrete düşüren bir zeka ve hafıza örneği göstermiştir. Kuşyar’ın yanında tıp eğitimine çocuk yaşta çıraklıktan yetişerek başlayan İbn-i Sina; zekası ve ilgi alanı da olması sebebiyle, küçük yaşlarda tüm ilimleri öğrenmiştir. Tüm vaktini gece gündüz okumakla geçirdiği ve pek az gece uykusu uyuduğu biliniyor.

İbn-i Sina, henüz 20’li yaşlarının başındayken, Buhara Emiri Nuh İbni Mansurun yakalandığı ağır hastalıktan kurtulmasını sağlamıştır. Bu hizmetinin karşılığında aldığı en büyük ödül ise, Samanilerin resmi kütüphanesinden dilediğince faydalanmak olmuştur. Bu sayede pek çok eseri elinin altında bulduğu için vaktini kitap okumak ve yazmakla geçirmiştir. İbni Sînâ, çoğu fizik, astronomi ve felsefeyle ilgili olarak 200’e yakın eser yazmıştır.
 İbn-i Sina’nın eserler verdiği dönemde, ilim dili olarak Arapça çok itibar görmektedir. Bu sebeple, üretilen eserler genellikle Arapça, bazen de Farça ve Türkçe olarak yazılmıştır. İbn-i sina’nın eserlerinin çoğunluğu da Arapçadır ve bu sebeple, Batı dünyası, İbn-i Sina’yı Türk olarak değil, İranlı olarak tanımıştır.

 Şifâ adındaki 18 ciltlik ansiklopedisi, ismine rağmen tıptan çok matematik, fizik, metafizik, teoloji, ekonomi, siyaset ve musiki konularını içine alır. Bunun yanında başta El-Kanun  fi't-Tıb(Tıbbın Kanunu) adlı eseri olmak üzere, İbn-i sina’nın tüm eserleri batıda hekimliğin temel başvuru kaynağı olarak 7 asır hüküm sürmüştür.

En ünlü eseri El-Kanun  fi't-Tıb(Tıbbın Kanunu)  , 12. Yüzyılda Latince’ye çevrilmiş ve batı tıp aleminde bir bomba tesiri yaratmıştır. İbn-i Sina’nın  El-Kanun fi't-Tıb(Tıbbın Kanunu) eseri hıfzısıhha, tedavi ve farmakoloji alanlarında günümüzde bile geçerliliği olan bilgi ve değerlendirmeler içerir. Bunlardan en bilineni, mikroskop olmadığı halde hastalıkları meydana getiren şeyin gözle görülemeyen küçük “mikrop” mefhumuna benzer yaratıklarca meydana getirildiğini ifade etmektedir.


Bugün halen Paris Üniversitesi’nin tıp fakültesi öğrencileri St. Germain Bulvarı yanındaki büyük konferans salonunda toplandıklarında, İbn-i Sina onları büyük boy bir portresi ile karşılamaktadır.


KURUMSAL İLETİŞİM


IBN-I SINA: THE MASTER OF THE WESTERN DOCTORS

Abu Ali al-Hussain Ibn Abdallah Ibn Sina was born in 980 A.D. at Afshaneh near Bukhara. The young Abu Ali received his early education in Bukhara, and by the age of ten had become well versed in the study of the Qur'an and various sciences. He started studying philosophy by reading various Greek, Muslim and other books on this subject and learnt logic and some other subjects from Abu Abdallah Natili, a famous philosopher of the time. While still young, he attained such a degree of expertise in medicine that his renown spread far and wide. At the age of 17, he was fortunate in curing Nooh Ibn Mansoor, the King of Bukhhara, of an illness in which all the well-known physicians had given up hope. On his recovery, the King wished to reward him, but the young physician only desired permission to use his uniquely stocked library.


By 21, he was also given an administrative post and soon wrote his first book. Avicenna was now an established physician and political administrator, professions he continued to practice in the courts of various Iranian rulers, heads of the numerous successor states of Iran that emerged during the disintegration of the Abbasid authority.
On his father's death, he left Bukhara and travelled to Jurjan where Khawarizm Shah welcomed him. There, he met his famous contemporary Abu Raihan al-Biruni.


Later he moved to Ray and then to Hamadan, where he wrote his famous book Al-Qanun fi al-Tibb. Here he treated Shams al-Daulah, the King of Hamadan, for severe colic. From Hamadan, he moved to Isphahan, where he completed many of his monumental writings. Nevertheless, he continued travelling and the excessive mental exertion as well as political turmoil spoilt his health. Finally, he returned to Hamadan where he died in 1037 A.D.
He was the most famous physician, philosopher, encyclopaedist, mathematician and astronomer of his time. His major contribution to medical science was his famous book al-Qanun, known as the "Canon" in the West. The Qanun fi al-Tibb is an immense encyclo- paedia of medicine extending over a million words. It surveyed the entire medical knowledge available from ancient and Muslim sources. Due to its systematic approach, "formal perfection as well as its intrinsic value, the Qanun superseded Razi's Hawi, Ali Ibn Abbas's Maliki, and even the works of Galen, and remained supreme for six centuries". In addition to bringing together the then available knowledge, the book is rich with the author's original eontribution. His important original contribution includes such advances as recognition of the contagious nature of phthisis and tuberculosis; distribution of diseases by water and soil, and interaction between psychology and health. In addition to describing pharmacological methods, the book described 760 drugs and became the most authentic materia medica of the era. He was also the first to describe meningitis and made rich contributions to anatomy, gynaecology and child health.

Avicenna wrote 99 books, almost all in Arabic, the language of religious and scientific expression in the entire Muslim world at that time. However, two of his works, the `Daneshnameh-e-Alai' (Encylopedia of philosophical sciences) and a small treatise on the pulse, were written in Farsi, his native language. He wrote about natural philosophy and astronomy, theology and metaphysics, medicine, psychology, music, mathematics and physical sciences and he is also the reported author of Persian quatrains and short poems:
"Up from Earth's Centre through the Seventh Gate I rose, and on the Throne of Saturn sate, And many a knot unravelled by the Road, But not the Master-knot of Human Fate."
His philosophical encyclopaedia Kitab al-Shifa was a monumental work, embodying a vast field of knowledge from philosophy to science. He classified the entire field as follows: theoretical knowledge: physics, mathematics and metaphysics; and practical knowledge: ethics, economics and politics. His philosophy synthesises Aristotelian tradition, Neoplatonic influences and Muslim theology.

Ibn Sina also contributed to mathematics, physics, music and other fields. He explained the "casting out of nines" and its applica- tion to the verification of squares and cubes. He made several astronomical observations, and devised a contrivance similar to the vernier, to increase the precision of instrumental readings. In physics, his contribution comprised the study of different forms of energy, heat, light and mechanical, and such concepts as force, vacuum and infinity. He made the important observation that if the perception of light is due to the emission of some sort of particles by the luminous source, the speed of light must be finite. He propounded an interconnection between time and motion, and also made investigations on specific gravity and used an air thermometer.

In the field of music, his contribution was an improvement over Farabi's work and was far ahead of knowledge prevailing else- where on the subject. Doubling with the fourth and fifth was a 'great' step towards the harmonic system and doubling with the third seems to have also been allowed. Ibn Sina observed that in the series of consonances represented by (n + 1)/n, the ear is unable to distinguish them when n = 45. In the field of chemistry, he did not believe in the possibility of chemical transmutation because, in his opinion, the metals differed in a fundamental sense. These views were radically opposed to those prevailing at the time. His treatise on minerals was one of the "main" sources of geology of the Christian encyclopaedists of the thirteenth century. Besides Shifa his well-known treatises in philosophy are al-Najat and Isharat.



CORPORATE COMMUNICATIONS








10 Mart 2015 Salı

SINAİ HAKLAR İÇİN DEVLET TEŞVİKLERİ


SINAİ HAKLAR BAŞVURULARINDA TEŞVİKLER
MARKA_TASARIM_PATENT_FAYDALI MODEL_ENTEGRE DEVRE TOPOGRAFYASI

Ülkemizde özellikle son yıllarda; marka sayısının arttırılması, özgün ürün dizaynlarının değerlendirilmesi ve ülke ekonomisine, prestijine büyük katkı sağlayacak buluş başvurularının korunması adına yapılacak başvurularda, çeşitli devlet teşvikleri düzenlenmekte olup, şahıs/şirketlerin ilgili desteklerden yararlanarak maliyetlerini düşürülmesi ile başvuruya teşviki amaçlanmaktadır.

Özellikle buluşların ticarileştirilmesi, başvuru sahiplerinin bilinçlendirilmesi adına çeşitli toplantı ve eğitimler düzenlenmektedir. Sınai mülkiyet haklarının yaygınlaştırılması için çeşitli projeler geliştirilmektedir. Bilgilendirme toplantıları, farkındalık seminerleri ve eğiticilerin eğitimi konularında çalışmalar düzenlenmektedir.

DESTEK MERCİLERİ VE DESTEK KONULARI:


EKONOMİ BAKANLIĞI;

  • Yurtdışında Marka Tescili Ve Korunması ( geri ödemesiz)

KOSGEB:
  • Ulusal patent, faydalı model, endüstriyel tasarım, entegre devre topografyaları ve uluslararası marka tescili  (geri ödemesiz)

TUBİTAK:
  • Ulusal patent başvuruları, PCT başvuruları, EPO, JPO, USPTO başvuruları

EKONOMİ BAKANLIĞI:














KOSGEB:















TUBİTAK:
http://www.tubitak.gov.tr/ 

1602 kodlu TÜBİTAK Patent Destek Programı 01.01.2014 tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
Bu program kapsamında ;
Türk Patent Enstitüsüne(TPE), Dünya Fikri Haklar Örgütüne(WIPO), Avrupa Patent Ofisine (EPO), Japonya Patent Ofisine(JPO), Amerika Birleşik Devletler Patent ve Marka Ofisine (USPTO) yapılacak olan patent başvuruları desteklenecektir.
Yukarıda belirtilen teşvik sistemleri sayesinde, maliyetleri sebebi ile bekletilen başvurular dosyalanmakta ve korumaları başlatılmaktadır.
Detaylı bilgi için danışmanlarımızla iletişime geçebilirsiniz.
KURUMSAL İLETİŞİM

GOVERNMENT SUPPORT PROGRAMES FOR INTELLECTUAL PROPERTY COMMERCIALOSATION


These programmes aims to increase the number of national and international trademark & patent applications, to  encourage people to make patent & trademark applications, and to increase awareness about registering intellectual and industrial property rights.



THE AUTHORITIES GIVING SUPPORT AND TOPICS
The Minister of Economy:
Trademark Registration and Protection in abroad
For more details http://www.ekonomi.gov.tr/

KOSGEB (Small and Medium Enterprises Development Organization)
National patents, utility models, industrial designs, integrated circuit topographies and international trademark registration


TUBITAK (Scientific and Technological Research Council of Turkey)
Patent applications to The Turkish Patent Institute (TPE), the World Intellectual Property Rights of the Organization (WIPO), European Patent Office (EPO), the Japan Patent Office (JPO), United States Patent and Trademark Office (USPTO) will be supported.




CORPORATE COMMUNICATIONS







3 Mart 2015 Salı

TEKNOLOJİ TRANSFER PLATFORMU NEDİR?





Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Ersan ASLAN "Teknoloji Transfer Platformu buluş sahibi ile girişimciyi, sorunu olanla çözüm bulanı, fikri olanla fikir arayanı bir araya getirerek muazzam bir sinerji oluşturacak"  diyerek, bu platformun tanım ve işlevini, TPE Konferans salonunda yaptığı toplantıda aktardı.


Türkiye’nin geçtiğimiz yıllar içerisinde, marka, patent, teknoloji ve tasarım başlıklarında kayda değer ilerlemeler kaydettiğini ifade eden ASLAN, geçtiğimiz 4 yıl içinde, Avrupa ülkeleri arasında en çok marka başvurusu bulunan ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Ersan ASLAN’ın konuşmasından önemli satır başlıkları şöyle:



  • Türkiye, sınai mülkiye kavramı hakkında farkındalığı artan bir girişimci ile karşı karşıyadır. 
  • Sınai haklarını koruma altına alan, marka, tasarım, buluş ve teknolojisine yatırım yapan girişimci, diğer rakiplerine kıyasla daha yüksek kar ve ciro oranlarına ulaşabilmektedir.
  • Teknoloji transferi Platformu, fikir ve buluşu olan; bunları güvenli bir ortamda gerçekleşmek üzere sanayiciye devretmek isteyecek bilim insanlarını; yatırımcı, sanayici ve girişimcilerle buluşturuyor. Üstelik burada, sınai mülkiyet alanında çalışan kişilerin bilgilerine de rahatça ulaşabilecekler.
  • Platform yeni açılmış olmasına rağmen, hali hazırda 600’ün üzerinde lisanslama teklifinde bulunulan patent, faydalı model ve tasarım bulunmaktadır.
  • Sınai mülkiyet hakkındaki başarıların, ekonomik faydaya dönüşmesi gerekmektedir.
  • Dünya’da ve ülkemizde buluşların alınıp satılabildiği ara yüzler bulunmakla birlikte, Teknoloji Transfer Platformu, TPE’nin veri tabanı ile tam entegre çalıştığı için, dünyadaki örneklerinden farklı bir yerde bulunmaktadır.


TPE’nin resmi sitesinde yayınladığı detaylı toplantı bültenine ulaşmak için tıklayınız.



KURUMSAL İLETİŞİM


TECHNOLOGY TRANSFER PLATFORM HAS BEEN INITIATED


In the context of the decree of the Supreme Council for Science and Technology “Developing Policy Tools to Stimulate Domestic Patent Licensing [2011/108]”, “Technology Transfer Platform” website has has been initiated by the Turkish Patent Institute. 
Opening ceremony of the platform was organized on February 26 2015 on the premises of the Turkish Patent Institute. Beginning with “Technology Transfer Platform” introductory film, Undersecretary of the Ministry of Science, Industry and Technology Prof. Dr. Ersan Aslan and the President of the Turkish Patent Institute Prof. Habip Asan made opening speechs.   
For practical introduction to the platform, under the moderation of the Vice-President of the Turkish Patent Institute Dr. İbrahim Yaşar, Akdeniz University Technology Transfer Center (AKİŞMER TTM) Manager Prof. Dr. Ayşe Odman Boztosun and Innovation and Intellectual Property Manager from Koc Holding Samir Deliormanlı entered offers for licensing in and out.
At the end of the event, natural and legal persons who registered the most their license agreements in the Turkish Patent Institute Registry between 2010-2014 were awarded
Technology Transfer Platform Introductory Film: https://www.youtube.com/watch?v=J7tKuCRmOAI



CORPORATE COMMUNICATIONS